Türk Sanat Müziğini Günlük Hayata Taşımak İsteyen Bir Sanatsever Ali Güngüt ile DM Haber Ajansı olarak özel röportaj yaptık.
 

DMHA DÜZCE – (ÖZEL HABER) – Günümüzde müzik, çoğu zaman sadece bir eğlence aracı olarak görülüyor. Ancak bazı sanatseverler, müziğin çok daha derin anlamlar taşıdığını ve kültürel kimliğin bir parçası olduğunu savunuyor. Bu isimlerden biri de Ali Güngüt. Türk sanat müziğini tekrar gündelik yaşamın bir parçası hâline getirmek amacıyla bir sosyal farkındalık projesine imza atan Güngüt ile, bu anlamlı yolculuğun hikâyesini konuştuk.

Popüler Kültürün Gölgesinde Kaybolan Miras

Ali Güngüt’ü bu projeye iten temel motivasyon, toplumda giderek silikleşen geleneksel müzik anlayışı olmuş. Bugün bir kafeye ya da restorana gidildiğinde müziklerin birbirini tekrar ettiğine dikkat çeken Güngüt, özellikle Türk sanat müziği gibi köklü türlerin yer bulamamasından şikâyet ediyor:

“Açıkçası, artık neredeyse her kafe ya da restorana gittiğimizde ya kayıttan ya da canlı yapılan müziklerin birbirinin aynısı olduğunu fark ettim. Hepsi popüler kültürün tekrar eden parçaları… Bu durum özellikle Türk sanat müziği açısından büyük bir eksiklik. Yeni nesil, bu kadim kültürümüzün bir parçası olan musikiyle neredeyse hiç tanışmıyor, hatta haberdar bile değil.”

Ailelerin Alternatifsizliği

Güngüt, bu gözlemini fark ettikten sonra durumu daha yakından analiz ettiğini ve ailelerin çocuklarına bu müziği dinletebilmek için neredeyse hiçbir alternatifinin olmadığını fark ettiğini belirtiyor. Konserlerin azlığı ve müzikle özdeşleşen mekânların genellikle alkollü olması, ailelerin çekincelerini artırıyor:

“Bir ebeveyn çocuklarının bu tarz müzikle tanışmasını istese ne yapabilir? İki seçeneği var: Ya şehirde nadiren yapılan TSM konserlerini takip edecek ya da müzik denildiğinde akla ilk gelen, çoğu zaman alkollü mekanlara gidecek. Açık söyleyeyim, hiçbir ebeveyn çocuğunu alıp böyle bir ortama götürmek istemez.”

Çözüm: Musikiyi Gündelik Yaşama Taşımak

Bu ihtiyaca yönelik olarak yola çıkan Güngüt ve arkadaşları, çözümü daha sade, daha erişilebilir mekânlarda bulmuş:

“Neden TSM dinletileri çay bahçesi, restoran veya kafe gibi daha çok ailelerin geldiği, özellikle de alkolsüz ortamlarda olmasın? İnsanlar hem yemeklerini yesin hem eğlensin, hem de kültürümüzle iç içe bir akşam geçirsin. Hedefimiz buydu.”

Bu amaç doğrultusunda musikiyle ilgilenen dostlarıyla bir araya gelen Güngüt, küçük ama etkili adımlarla projeyi hayata geçirmeye başlamış. Özveriyle yürütülen bu çalışmalar, kültürel bir misyon da üstlenmiş durumda:

“Musiki camiasında yer alan, amatör ruhla ama profesyonel bir ciddiyetle iş yapan dostlarımla fikrimi paylaştım. Sağ olsunlar, beni bu yolda yalnız bırakmadılar. Elbette işimiz zor. Çünkü müzik dendiğinde insanların aklına hemen gitar ve klavye eşliğinde yapılan pop ya da batı müziği geliyor. Biz bu ritüeli kırmak istiyoruz.”

Projeye Katkı Veren İsimler

Bu projede Ali Güngüt’ün yalnız olmadığını da özellikle belirtmek gerek. TSM’yi halkla buluşturma fikrine yürekten inanan ekip arkadaşları Mehmet Keman, Muammer Ovaç, Caner Yıldız ve Hülya Demirci, projeye hem sanatsal üretimleri hem de kültürel duyarlılıklarıyla değerli katkılar sunuyor. Her biri, bu çalışmayı yalnızca bir sahne işi değil, aynı zamanda gelecek kuşaklara bırakılacak bir kültür hizmeti olarak görüyor.

 

"Bir Kültür Köprüsü Olmak İstiyoruz"

Ali Güngüt’ün bu projedeki en büyük beklentisi, geleceğin nesillerinin bu kültürel mirasla yeniden bağ kurması:

“En büyük hayalimiz; çocukların, gençlerin, ailelerin, kültürümüzün en nadide parçalarından biri olan Türk sanat müziğiyle tekrar buluşması. Müzik bizim için sadece eğlence değil, aynı zamanda bir kültürel aktarım. Ve biz, bu aktarımda bir köprü olmak istiyoruz.”

 

Ali Güngüt ve arkadaşlarının başlattığı bu girişim, sadece bir müzik faaliyeti değil; aynı zamanda kaybolmaya yüz tutmuş bir kültürün hatırlanması ve yeniden yaşatılması yönünde atılmış anlamlı bir adım. Kim bilir, belki de bir gün, çay bahçelerinde yeniden "Kürdilihicazkâr" makamından bir şarkı yankılanır ve yeni nesiller, bu ezgilerle büyür.