81 Düzce TV ekranlarında Meryem Yılmaz’ın sunduğu Yola Çıkanlar programının bu haftaki konuğu, Psikoterapist Nagehan Çifci oldu. Toplumun içinde bulunduğu ruhsal çöküş, değerlerin aşınması ve bireyin iç dünyasındaki değişim üzerine dikkat çeken bir söyleşi gerçekleştirildi.

DMHA DÜZCE-Programda, Meryem Yılmaz’ın “Toplum neden bu hale geldi, değerlerimiz ne zaman bu kadar dejenere oldu?” sorusuna cevap veren Çifci, “Biz bu hale geldiğimizi fark etmeden geldik. Kanıksayarak bu noktaya ulaştık,” dedi. Köy yaşamından uzaklaştıkça değerlerin daha görünür hale geldiğini belirten Çifci, bireyin iç dünyasında ne olduğunu anlayamayan birinin toplumsal gerçekliği de kavrayamayacağını ifade etti.

“Duygusal Olarak Nasır Tuttuk”

Toplumsal duyarlılığın giderek azaldığını vurgulayan Çifci, “Eskiden komşunun evine düşen ateş bizi de yakardı. Artık kimsenin kimseyle derdi kalmadı. Herkes kendi türküsünü söylüyor, kendi penceresinden bakıyor” dedi. Duygulara ortak olma yetisinin zayıfladığını ve toplum olarak “duygusal nasır” geliştirdiğimizi belirtti.

“Kendini Sevmeyen Toplumu Sevemez”

Çifci, terapilerde bireylere ilk olarak kendilerini sevmeyi öğrettiklerini belirterek, “Kendini sevmeyen insan, başkasını da toplumunu da sevemez. Bugün ev içinde değerleri kaybettik. Kadın değerini kaybetti. Ailedeki temel kolonlar sarsıldı” ifadelerini kullandı.

“Empati Bilinçaltını Hazırlar”

Empati duygusunun önemine değinen Nagehan Çifci, bir başkasının acısına duyarsız kalmanın kişiyi içsel olarak da yalnızlaştırdığını vurguladı. “Bir başkasının acısına duyarlılık, aslında bilinç dışımızda bizi yaşanacak acılara hazırlar. Bugün onun acısı, yarın bizim olabilir” dedi.

“Mahremiyet Azaldı, Her Şey Çıplak Hale Geldi”

Son yıllarda mahremiyet duygusunun zayıfladığına da dikkat çeken Çifci, “Artık her şey çıplak hale geldi. Orman mı yanıyor, kadın mı öldürüldü? Bu olaylar geniş bir alanın içinde kayboluyor. Biz de bu genişlik içinde olaylarla aramıza mesafe koyuyoruz” diye konuştu.

“Toparlanmanın Yolu Maneviyattan Geçer”

Programın sonunda toplumsal toparlanmanın yolunun manevi değerlere dönüşten geçtiğini vurgulayan Çifci, “Bu ülkenin kadim ruhunu yeniden hatırlamalı, onunla temas kurmalıyız. Değerlerimize ne kadar sadık yaşıyoruz? Bu soruyu kendimize sormalıyız” sözleriyle izleyicilere çağrıda bulundu.